Etmenin
genel özellikleri :
Sclerotium rolfsii Sacc.
(teleomorph: Athelia rolfsii (Curzi) Tu & Kimbrough = Pellicularia
rolfsii (Sacc.) West.) fungal bir hastalık etmeni olup, 200 den
fazla türü etkilediği tahmin edilmektedir. konukçuları arasında, süs
bitkileri, buğdaygiller, meyve ağaçları, sebzeler ve yabacı otlar bulunmaktadır.
Bunlardan bazıları; fasulye,lahana, havuç, karnıbahar, hıyar, patlıcan,
sarımsak, marol, kavun, maydanoz, bezelye, soğan, bamya, biber, domates,
patates, turp, kabak, soyafasulyesi sayılabilir. Fungus sulama suyu,
bulaşık toprak, işleme aletleri ve şaşırtılacak fideler ile taşınabilir.
özelikle fungusun sclerotları bu taşımada büyük rol üstlenmektedir.
Fungus kış gibi olumsuz koşullarıda bu sklerotlar ya da yeni sezona
kadar kalan canlı kaln bitkilerde geçirir. Yeni sezonda bulaşma sklerotlardan
oluşan sporlardan meydana gelir ve hastalık meydana getirir. Bu sporlar
uzun mesafelere hava akımları ile taşınabilir. Nem
ve yüksek sıcaklıklar fungusun gelişmesi için ideal koşullardır. düşük
sıcaklıklarda enfeksiyon gerçekleşmeyebilir.
Fungusun
diğer bir sinonim ismi ise Corticium rolfsii (Sacc.) Curzi.'
dir.
Belirtileri:
Gövde: Fungus bitkilerde farklı belirtilere neden olabilir, fidelerde
çökerten, patates yumrularının çürümesi, gövde kanseri, yumru yanıklığı,
kök çürümesi, ve meyve çürümesi şeklinde ortaya çıkabilir. Nispeten
kuru topraklarda, patates yumrularındaki lekeler Rhizoctonia solani
tarafından oluşan belirtilere benzemektedir. Patates, kabak gibi
bitkilerde depo çürüklüğüne neden olabilir.
Gövdelerde
ilk belirtiler toprak yüzeyinin
hemen altında koyu kahverengi bir leke şeklindedir. İlk göze çarpan
etki ise alt yapraklarda başlayan çoğunlukla
sararma ve solgunluktur.
Maydanoz ve pırasa gibi bitkilerde gövde yan yatabilir, fasulye gibi
bitkilerde dik kalabilir. Solgunluk ilerlemeye devam ederken, lekelerin
üzerinde fungusun beyaz ipliksi miselleri gelişir. Fungus fide halindeki
bitkilerin tüm dokularına saldırarak bitkileri öldürebilir. Daha yaşlı
dokularda ise fungus odunsu dokulara saldırmamakta, fakat kabuk kısmı
zamanla kuşatılmakta ve daha sonra bitki zamanla ölmektedir. Bu arada,
fungus bitkide yukarı doğru bir gelişme gösterir ve yukarı doğru ilerlemesi
ise daha çok hava ve nem koşulların bağlıdır. Aynı zamanda fungus köklere
doğruda hızla gelişir ve dokuları öldürür. Hastalık belirtilerinin üzerinde
ve toprakta ise yuvarlak, küçük ve kahverengi sklerotları oluşur.
Meyve ve yumru: Meyve ve yumrularda olduğu gibi gövdede istila
edilmiş dokular solgun kahverengi ve yumuşaktır, fakat sulumsu değildir
ve herhangi bir koku hissedilmez. Bir koyu renkli hat sağlam dokuları
hastalıklı dokulardan ayırır.
Kök: Havuç gibi bitkilerde hastalık görüldüğünde, özellikle hastalanmış
bitkiler topraktan çıkarılmak istendiğinde, bitkinin odunsu tabakası
çekilirken, yüzey kabuk tabakası toprakta kalır.
Mücadelesi:
Kültürel Mücadele:
1.
Konukçusu olmayan bitkiler (mısır, sorgun gibi) ile ürün rotasyonuna
gidilmeli.
2. Yabancıotların ürün alanlarından uzaklaştırılması.
3.
fazla nem tutacak olan sık dikinden kaçınılmalı.
4. Fazla asit olmayan, humusca zengin ve iyi drenajlı toprkların
seçilmesine özen gösterilmeli.
5. Toprak
asitliği arttırılabilir.
6. Fungus amonyum (ammonia) ve nitrat ile de konrol edilebilir,
bu gübrelere ağırlık verilebilir, özellikle dikimden önce yapılması
tavsiye edilir.
Kimyasal Mücadele:
Toprak iaçlaması tavsiye edilir, ilaçlamalar pahalı olmakla birlikte
yüksek konsantrasyonları bitkiye zarar verebilir. Napthalene, PCNB,
formaldehyde, chloropicrin ve cyanmide. Kültürel önlemlere ağırlık verilebilir.
Bu fungisitler büyük alanlarda kullanılmadan önce, küçük alnalarda kullanılarak
etkinlikleri test edilebilir. Bu tür testlemeler bitkilerin fide de
dahil olmak üzere her devresinde testlenebilir.